30 Kasım 2011 Çarşamba

TEF YAPIMI

TEF YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER:  2 Metal Tepsi, plastik kaplı tel, 2 adet pet şişe kapağı, yarım karton, renkli bant

28 Kasım 2011 Pazartesi

GELİŞİM ALANLARI SYF:44


ERKEN ÇOCUKLUK ÖDEVİ

GÖZLEM KRİTERLERİ
1-KURUMUN ADI: Neş'e Erberk Anaokulu
2-KURUMUN ADRESİ: Dilek Yıldızı Sok. No:5 Etiler/İST
3-KURUMUN YÖNETİCİSİ: Jessica SALICAN
4-ÖĞRENCİ SAYISI: 40
5-SINIF SAYISI: 3 Derslik
6-YAŞ GRUPLARI: 3-6
7-OKULUN SINIF DIŞINDAKİ BÖLÜMLERİ: Kütüphane, Sanat Odası, Oyun Odası, Fen-Doğa Odası, Uyku Odası, Yemekhane
8-ÖĞRETMEN SAYISI: 3
9-HİYERARŞİK YAPILANMA: Müdür, Müdür Yardımcısı, Öğretmenler ve Personel 
10-SINIF GÖZLEMİ: Sınıflarda çocukların oynayabileceği her türlü oyuncak bulunmakta ve sınıf çocukların özelliklerine uygun tasarlanmış, masa ve sandalyeler örneğin: çocukların yaş grubuna uygun, bunun dışında kırtasiye malzemeleri çocukların kullanabileceği gibidir.
11-SINIFTAKİ KÖŞELER: Panolar, Resim köşesi, İngilizce köşesi, Kitaplık köşesi
12-OYUN MATERYALLERİ: Legolar, evcilik malzemeleri, dolgu oyuncaklar, tahta oyuncaklar, plastik oyuncaklar vb.
13-SINIF PANOLARI: Panolar olabildiğince renkli ve özellikle atık malzemelerden (şişe,su kapakları vb.) yapılmış etkinlikler ve kartonlarla yapılmış etkinliklerden oluşmaktadır.
14-GÜVENLİK ÖNLEMLERİ:Yangın merdiveni, yangın tüpü, kapı girişindeki güvenlik, jelatinle kaplanmış trabzanlar.
15-KULLANILAN KIRTASİYE MALZEMELERİ: Küçük makaslar, renkli kağıt ve kartonlar, uhu, kurşun kalem,silgi,pastel ve kuru boya,bantlar
16-DOLAPLAR VE TASNİF DÜZENİ: Dolaplar, çocukların kullanabileceği gibi, boylarına uygun ve çocukların dikkatini çekecek şekilde tasarlanmıştır. Aynı zamanda her öğrencinin fotoğrafı dolabının üstünde bulunmaktadır.
17-TUVALETLER: Kurbağa şekli kullanılarak,renkli bir tasarımla çocukların dikkatini çekecek bir şekilde, boylarına uygun yapılmıştır.
18-OTURMA DÜZENİ: Çocuklar genelde daire şeklinde otururlar ve sandalyeleri de bu 
düzene uygun olarak kurulmuştur.
19-TEMİZLİK DÜZENİ: Sınıflara dışarıdan gelenler galoş giymekte ve okuldaki öğrencilerin okul ayakkabıları ayrı bulunmakta , her an oluşabilcek hijyen dışı olaylara karşı temizlik önlemleri hazır bulunmaktadır.
20-OKUL BAHÇESİ: Oyuncaklar düzenli bir şekilde, çocukların güvenliği açısından dizayn edilmiştir. Çocukların oyun alanı kısıtlanmamıştır.
21-MİNYATÜR HAYVANAT KÖŞESİ: Bahçede tavşanların olduğu bir hayvan köşesi vardır.
22-SIRAYA GEÇME: Öğretmenlerinin sözüyle, tren şeklinde oluşup sıraya geçerler.
23-KARŞILAMA: Gelen misafirlere veya öğretmenlerine karşılama ifadelerini (Günaydın, hoşgeldin)  kullanırlar. 
24-FAALİYETE BAŞLAMA
25-FAALİYETİ SÜRDÜRME
26-FAALİYETİ BİTİRME
27-TÖRENLER
28-YIL SONU ETKİNLİKLERİ: Drama, Tiyatro, Dans gibi etkinlikler yapılıyor. Özel günlerde de dahil.

MÜZİK - PARMAK OYUNU

MY FİNGERS

It is my big finger
It is yellow

It is my index finger
It is orange
It is my middle finger
,It is purple
It is my ring finger
It is green

It is my little finger
It is blue

THEY ARE MY FINGERS
THEY ARE COLOURFULL

15 Kasım 2011 Salı

ÇOCUK RUH SAĞLIĞI SAYFA 22

 ÇOCUKLARI TANIMANIN ÖNEMİ

Çocuğu tanımak; çocuğun ruh ve beden gelişmesini doğru olarak tespit etmek, ona göre gerekli olan eğitimi yapabilmek için şarttır. Çocuğun gelişimini incelemek için gerekli bir çok yönden faydalıdır. Her şeyden önce çeşitli gelişim basamaklarında ortaya çıkan ruhî ve bedeni kabiliyetler görülmüş olur. Her çocuktaki ferdi farklılıklar görülür, ona göre bir mesleğe ve işi yöneltmek imkanı bulunur. Çocuğun gelişim derecesine göre, eğitim ve öğretim konuları, seviyesi ve süresi tespit edilebilir.  

2-3 yaşlarında bir çocuğa okuma-yazma öğretmeye çalışmak boşuna bir çaba olacaktır. Çünkü belli bir olgunluk seviyesine gelmeden çocuğun belli becerileri kazanması beklenemez. Yine 5-6 aylık bebeğe konuşma öğretilemez. Çocuğun kabiliyetinin gelişmesi için beyin belli bir olgunluk seviyesine ulaşması şarttır. Ancak bu olgunluk seviyesine ulaştıktan sonra yapılan eğitim tesirli olmaya başlar. İlgi, uyarılma ve destekle çocuğun konuşma kabiliyeti hızla gelişir. Eğer çocuk bu devrede ilgi ve uyarılmadan yoksun kalırsa kabiliyeti körelir. Çocuğun konuşması gecikebilir, geç kalarak konuşmaya başlar. Çocuğun gelişmesi dikkate alınarak gerekli eğitim yapılırsa başarıla sonuçlar alınır. Erken yahut geç yapılacak bir eğitimden istenilen sonuç alınamaz .

Çocuğun gelişim dönemlerinin incelenmesi ruh sağlığı bakımından da önemlidir. Dönemlerin ortak ruhsal özelliklerinin bilinmesi ruhsal gelişimin yolunda gidip gitmediğini anlamaya yardım eder. Sağlıklı gelişim bilinirse kişilik geliştirmedeki sapmaların gözlemlenmesini kolaylaştırır

Erişkin ruh hastaları, çocukluktaki doyumsuzlukların, örseleyici yaşantıların ve saplantıların derin izlerini taşırlar. Çocukluk yaşantılarının bilinmesi ferdin ruhsal uyumsuzlukların ve sorunların aydınlatılması bakımından önemlidir. 

Her çocuğun kendine özgü bir gelişme hızı vardır. Gelişme dönemlerini birbirinden kesin sınırlarla ayırmak mümkün değildir. Bir önceki dönemin özellikleri, belli bir süre, sonraki dönemlerde de görülür. Bu dönemdeki olumsuz gelişme ya da sapmalar bir sonraki dönemin normal gelişmesini bozabilir .






ÇOCUKLARI TANIMADA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR

1.Çocukları tanıma ve değerlendirmenin amacı, çocukların neleri bilmediğini
değil, neleri ne kadar bildiğini ortaya çıkarmaktır. Çocukların bildiklerinden
hareketle, yeni öğrenme alanlarına dikkatlerinin çekilmesi önemlidir.
2.Tanıma ve değerlendirme çalışmaları kesinlikle çocuğun yapamadıkları üzerinde
yoğunlaştırılmamalıdır. Çocuğun kendisiyle ilgili olumlu benlik algısı
güçlendirilmelidir. Çocukların bildikleri kadar merak ettiği konularda dikkate
alınmalıdır. Çocukların meraklarını gidermek için sordukları sorulara önem
verilmelidir. Çocukları tanımak demek, çocukların neleri öğrenmek istediklerini de
ortaya çıkarabilmek demektir.
3.Çocuklar ne yaptıkları kadar nasıl ve neden yaptıklarını da düşünmelidirler. Çocuk
yaptığı eylemlerin nedenini düşünmeden yaptığında, ezberci bir yapıya sahip
olabilir. Çocuklarla öğrenme sürecinde, duygu ve düşünceleri ile ilgili konuşmalı,
yaptıklarının amaçları hakkında paylaşımlar yapılmalıdır.
4.Çocuklar aynı yaşta olsalar da birbirleri arasında farklılıklar olabileceği
unutulmamalıdır. Bu nedenle çocuk merkezli çoklu değerlendirme, yöntem ve
araçlarının kullanılması gerekmektedir.
5.Çocukları tanıma ve değerlendirme çalışmaları eğitim programlarının bir parçasıdır.
Eğitim ortamındaki her durum çocuk hakkında bir veri olarak dikkatle değerlendirilmelidir.
6.Çocukları tanıma ve değerlendirmede aileleri ve yaşadıkları çevre koşulları da
dikkate da dikkate alınmalıdır.
7.Çalışmalar düzenli ve sürekli olarak yapılmalıdır.
8.Etik davranmalı, elde edilen bilgiler sadece eğitim amaçlı kullanılmalıdır.

MÜZİK ÖDEVİ SAYFA 12 ETKİNLİK

11 Kasım 2011 Cuma

ÇOCUK BESLENMESİ - SAYFA 22


   BESİN GRUPLARI    
k

Süt Grubu
Bu grupta yer alan besinler:
Süt ve yerine geçen besinler; yoğurt, peynir ve süttozu gibi sütten yapılan besinler
İçerdiği Önemli Besinler :
Protein, kalsiyum, fosfor, B2 vitamini (riboflavin) ve vitamin B12 olmak üzere birçok besin öğesinin önemli kaynağıdır.
Başlıca Görevleri:
Kalsiyumdan zengin olan bu grup kemiklerin ve dişlerin sağlıklı gelişiminde ve hücre çalışmasında önemli rol oynar.
Çiğ süt ve pastörize edilmemiş sütlerden yapılan peynir ve benzeri besinler insanlarda brusella hastalığına neden olur. Bu nedenle sokakta satılan kaynağı bilinmeyen sütleri tüketmeyin.
Pastörize edilmiş veya UHT (uzu ömürlü süt) sütleri tercih edin. Kaynağını bilmediğiniz ve tanımadığınız kişilerin sattığı sokak sütlerini satın almayın.
Yoğurdun suyunun süzülmesi veya bekletme esnasında oluşan suyunun atılması vitamin B2 (riboflavin) kaybına neden olur. Riboflavin vücutta önemli işlevleri olan bir vitamindir. Bu nedenle yoğurdun yeşilimsi suyu atılmamalı, değerlendirilmelidir. Ekmek mayalandırma, bisküvi ve pasta ile çorba yapımında kullanılmalıdır.
İshal tedavisinde yoğurt yenmesi ve tuzlu ayran içilmesi yaşam kurtarır.

ET-YUMURTA-KURUBAKLAGİL GRUBU
Bu grupta yer alan besinler:
Et, tavuk, balık, yumurta, kuru fasulye, nohut, mercimek gibi besinler bulunur. Ceviz, fındık, fıstık gibi yağlı tohumlar da bu grupta yer alır.
İçerdiği Önemli Besinler :
Protein, demir, çinko, fosfor, magnezyum, B6, B12, B1 ve A vitamini, posa (kurubaklagiller) içerir.
Başlıca Görevleri:
  • Hücre yenilenmesi, doku onarımı ve görme işlevinde görev alan besin öğelerini sağlarlar.
  • Kan yapımında görevli en önemli besin öğeleri bu grup tarafından sağlanır.
  • Sinir, sindirim sistemi ve deri sağlığında görev alan besin öğeleri en çok bu grupta bulunur.
  • Hastalıklara karşı direnç kazanılmasında rolü olan en önemli besin grubudur.
ETLER
  • Etler iyi kalite protein kaynağıdır. Özellikle protein gereksiniminin arttığı, hızlı  büyümenin olduğu bebeklik, çocukluk dönemlerinde diyette mutlaka yer alması gerekir.
  • Yağlı etlerin doymuş yağ  ve kolesterol içeriği daha yüksek olduğu için koroner arter hastalığı, diyabet, hipertansiyon gibi hastalığı olanlar diyetisyen kontrolünde yağsız kırmızı et ve derisiz beyaz eti (tavuk, hindi) ve balık etini tercih etmelidirler.
  • Salam, sosis gibi et ürünlerini tüketirken yanında mutlaka C, E vitamininden zengin bir besine yer verilmelidir. Bu besinlerin yağ oranı yüksek olduğundan sınırlı  tüketilmelidir.
  • Veteriner kontrolünden geçmiş etler tüketilmelidir. Kaçak kesilmiş etler hastalık etkenlerini taşıyabilir, iyice pişirildikten sonra tüketilmelidir.
  • Pişirmede haşlama, ızgara gibi yöntemler tercih edilmeli, kızartmadan kaçınılmalıdır. Et konan yemeğe yağ eklememelidir.
  • Etler ızgara edilirken etle ateş arasındaki uzaklık eti yakmayacak, kömürleşme sağlamayacak şekilde ayarlanmalıdır, aksi halde kanser yapıcı maddeler oluşur. Aynı nedenle etler çok yüksek sıcaklıkta, uzun süre pişirilmemelidir.
  • Güvenilir yerlerden satın alınmalı; hemen tüketilmeyecekse soğukta veya dondurucuda saklanmalıdır.  
YUMURTA
  • Protein kalitesi yüksek olduğu için bebek ve çocuklar tarafından her gün bir adet  tüketilmesi yararlıdır.
  • Diyette protein miktarının kısıtlandığı böbrek ve karaciğer yetmezliği gibi  hastalıklarda yumurta örnek protein içeriği nedeni ile önemli bir protein  kaynağıdır.
  • Yumurtaya kabuklarından kolaylıkla mikroorganizmalar geçtiği için özellikle  akının iyi pişirilerek tüketilmesi gerekir.
  • Pişmemiş (çiğ) yumurta tüketilmemelidir.
  • Kalp-damar hastaları haftada 1-2 kez yumurta yiyebilirler.
  • Et yemeyenler et seçeneği olarak yumurta yiyebilirler. Bir adet yumurta, besin değeri açısından yumurta büyüklüğündeki ete eşittir.
  • Yumurta sebzelerle ve tahıllarla birlikte yenirse, kan kolesterolüne olumsuz etkisi olmaz.
  • Yumurtanın içindeki lesitin beyin işlevlerinin düzenli olmasında yardımcı olur.
  • Satın alırken üzeri temiz, çatlağı ve kırığı olmayan yumurtalarseçilmeli, buzdolabında yıkanmadan saklanmalıdır.
  • Yumurta bayatsa ve uzun süre pişirilirse sarısının etrafında yeşil renkte demirsülfür halkası oluşur. Bu nedenle taze yumurta tüketilmeli ve haşlama süresi katı yumurta için su kaynamaya başladıktan sonra 8 dakika ile sınırlandırılmalıdır            
KURUBAKLAGİLLER
  • Posa içeriklerinin yüksek olması ve yağ içeriklerinin düşük olması nedeniyle özellikle kalp-damar ve diyabet hastalarının diyetinde sıklıkla yer almalıdır.
  • Protein kalitesini arttırmak için tahıllarla birlikte tüketilmelidir.
  • Islatma ve iyi pişirme ile gaz yapıcı etkileri en aza indirilebilir. Kesinlikle pişirme suları dökülmemelidir.
  • Bileşimindeki minerallerin yararlılığı açısından C vitamininden zengin besinlerle birlikte tüketilmelidir.
YAĞLI TOHUMLAR
  • B grubu vitaminleri, mineraller, yağ ve proteinden zengindirler. Enerji değeri yüksek olan bu besinlere özellikle çocukların ve ağır işte çalışanların diyetinde yer verilmesi yararlıdır.
  • Evde saklarken kabuklu ve kabukları ayrılmış olanlar bir arada tutulmamalı, nemsiz ve serin ortamda saklanmalıdır.
 
SEBZE ve MEYVE GRUBU
Bu grupta yer alan besinler
Bitkilerin her türlü yenebilen kısmı sebze  ve meyve grubu altında toplanır.
İçerdiği Önemli Besinler :
Mineraller ve vitaminler bakımından zengindirler. Folik asit, A vitaminin ön öğesi olan beta-karoten, E, C, B2 vitamini, kalsiyum, potasyum, demir, magnezyum, posa ve diğer antioksidan özelliğe sahip bileşiklerden zengindirler.
Başlıca Görevleri:
  • Büyüme ve gelişmeye yardım ederler.
  • Hücre yenilenmesini ve doku onarımını sağlarlar.
  • Deri ve göz sağlığı için temel ögeler içerirler.
  • Diş ve diş eti sağlığını korurlar.
  • Kan yapımında görev alan ögelerden zengindirler.
  • Hastalıklara karşı direncin oluşumunda etkindirler.
  • Doygunluk hissi sağlarlar.
  • Dengesiz beslenmeye bağlı şişmanlık ve kronik hastalıkların (kalp   damar hastalıkları, hipertansiyon, bazı kanser türleri) oluşma riskini   azaltırlar.
  • Barsakların düzenli çalışmasına yardımcı olurlar.

EKMEK ve TAHIL GRUBU
Bu grupta yer alan besinler
Buğday, pirinç, mısır, çavdar ve yulaf gibi tahıl taneleri ve bunlardan yapılan un, bulgur, yarma, gevrek ve benzeri ürünler bu grup içinde yer alır.
İçerdiği Önemli Besinler ve Başlıca Görevleri:
Tahıl ve tahıl ürünleri vitaminler, mineraller, karbonhidratlar (nişasta, lif) ve diğer besin öğelerini içermeleri nedeniyle sağlık açısından önemli besinlerdir. Tahıllar, protein de içerir. Bu proteinin kalitesi düşük olmakla birlikte kurubaklagiller ya da et, süt, yumurta gibi besinlerle bir arada tüketildiklerinde protein kalitesi arttırılabilir. Tahıllar, ayrıca bir miktar yağ da içerirler. Tahıl tanelerinin yağı vitamin E’ den zengindir. Tahıllarda A vitamini aktivitesi gösteren öğelerle, C vitamini hemen hemen yoktur. Tahıllar B12 dışındaki B grubu vitaminlerinden zengin, özellikle B1  vitaminin (tiamin) en iyi kaynağıdır. Bu vitaminler tahıl tanelerinin çoğunlukla kabuk ve özünde bulunur.Mineraller ve vitaminler bakımından zengindirler. Folik asit, A vitaminin ön öğesi olan beta-karoten, E, C, B2 vitamini, kalsiyum, potasyum, demir, magnezyum, posa ve diğer antioksidan özelliğe sahip bileşiklerden zengindirler.